Gönül Harmanı
Dostlarım, Arkadaşlarım, Öğrencilerim günaydın...
Ufukta bir şair gördüm bu gün: Mehmet Yılmaz. Dört şiir kitabıyla birden geliyor edebiyatımıza. Dolamış sözcüklerini diline,
silah gibi. Düşmüş yola. Kendi ufuklarından yürüyor, geleceğin aydın ufuklarına. Ülkemiz aç kaldı, yoksul kaldı, cahil kaldı; ama
şairsiz hiç kalmadı.
Nereye yolculuğu Mehmet Yılmaz’ın? Tüm şairler gibi iyiye, güzele, doğruya! Yakalayabilecek mi? Binlerce şair gelip geçti
dünyamızdan. Hiçbiri yakalayamadı o kavramları. Neden? Çünkü iyinin daha iyisi, güzelin daha güzeli, doğrunun daha doğrusu hep
var oldu. Yine öyle olacak. Ne var ki o yollar hiç ıssız kalmayacak.
Sonsuza dek. İnsanlık tarihinde büyük bir yürüyüştür bu: Devrimci yürüyüş.
Bitmez tükenmez bir arayış. Mehmet Yılmaz o kültürle, o dünyanın sanat anlayışı ile beslenmiş. Artık o alanda at koşturacak,
o dünyada boy gösterecek. Mağara dönemlerinden insanlığı bugünlere ulaştıran işte hep bu arayıştır.
Tüm şiirlerini okuyamadım Mehmet’in. Bilgisayarım hiç göstermediği yüzünü gösterdi: Karmakarışık şekillere dönüştürdü şiirleri. Ne var ki tek bir şiir bile anlatır kişinin sanatını. Şu şiirsel
anlatışa dikkat kesilelim:
‘’Kan kusar tahrip gücü yüksek bombalar Kan kusar Acı döker ölüm kokar Düştüğü her yeri, yokluğa yoksulluğa boğar Acıyı akan kanların içine mayalar Yüreğim sökülür yerinden korku
içinde Kan kusan mayalar tutacak diye, Annem babamdan ha bire dayak yerken Başını çevirirdi, gözyaşlarını saklamak için bizden Sarılardı, korku dolu çocuk yüreğimize Sevgi üreten gözleri Annem benim için istemediğim yer ile Varmak istediğim yerin ortasında durur hep O günden, bugüne sımsıkı sarılırım Anaların merhamet kokan yüreklerine’’
Tüm şiirlerde iki öge olur hep: Öz ve biçim. Kimi şiirlerde öz, kimi şiirlerde biçim ağırlıklı olur. Mehmet Yılmaz’ın şiirlerinde ise özle biçim öylesine kucaklaşıyor ki birbirlerinden hiç ayıramıyorsunuz. Her sözcük, her dize sanat kokuyor.
VII
Şu söyleyişteki güzelliğe bakalım:
“Ey gönül beni sen hep yükseklerde taşıdın
Ne olur ulaşamadıklarımı penceremden içeri atıver
Zaman bedenimi yenmeden
Sevgilerimi asla yenemez! “
Giderayak kendime de bir pay çıkarayım: Mehmet benim öğrencim. Dünya dolu malın mülkün, hanların, hamamların olacağına böyle öğrencilerin olsun!
Çok söz var Mehmet Yılmaz hakkında söylenecek: Hele kitaplarına bir kavuşalım.
ALİ UYSAL
Emekli Edebiyat Öğretmen
- Açıklama
Dostlarım, Arkadaşlarım, Öğrencilerim günaydın...
Ufukta bir şair gördüm bu gün: Mehmet Yılmaz. Dört şiir kitabıyla birden geliyor edebiyatımıza. Dolamış sözcüklerini diline,
silah gibi. Düşmüş yola. Kendi ufuklarından yürüyor, geleceğin aydın ufuklarına. Ülkemiz aç kaldı, yoksul kaldı, cahil kaldı; ama
şairsiz hiç kalmadı.Nereye yolculuğu Mehmet Yılmaz’ın? Tüm şairler gibi iyiye, güzele, doğruya! Yakalayabilecek mi? Binlerce şair gelip geçti
dünyamızdan. Hiçbiri yakalayamadı o kavramları. Neden? Çünkü iyinin daha iyisi, güzelin daha güzeli, doğrunun daha doğrusu hep
var oldu. Yine öyle olacak. Ne var ki o yollar hiç ıssız kalmayacak.Sonsuza dek. İnsanlık tarihinde büyük bir yürüyüştür bu: Devrimci yürüyüş.
Bitmez tükenmez bir arayış. Mehmet Yılmaz o kültürle, o dünyanın sanat anlayışı ile beslenmiş. Artık o alanda at koşturacak,
o dünyada boy gösterecek. Mağara dönemlerinden insanlığı bugünlere ulaştıran işte hep bu arayıştır.
Tüm şiirlerini okuyamadım Mehmet’in. Bilgisayarım hiç göstermediği yüzünü gösterdi: Karmakarışık şekillere dönüştürdü şiirleri. Ne var ki tek bir şiir bile anlatır kişinin sanatını. Şu şiirsel
anlatışa dikkat kesilelim:
‘’Kan kusar tahrip gücü yüksek bombalar Kan kusar Acı döker ölüm kokar Düştüğü her yeri, yokluğa yoksulluğa boğar Acıyı akan kanların içine mayalar Yüreğim sökülür yerinden korku
içinde Kan kusan mayalar tutacak diye, Annem babamdan ha bire dayak yerken Başını çevirirdi, gözyaşlarını saklamak için bizden Sarılardı, korku dolu çocuk yüreğimize Sevgi üreten gözleri Annem benim için istemediğim yer ile Varmak istediğim yerin ortasında durur hep O günden, bugüne sımsıkı sarılırım Anaların merhamet kokan yüreklerine’’
Tüm şiirlerde iki öge olur hep: Öz ve biçim. Kimi şiirlerde öz, kimi şiirlerde biçim ağırlıklı olur. Mehmet Yılmaz’ın şiirlerinde ise özle biçim öylesine kucaklaşıyor ki birbirlerinden hiç ayıramıyorsunuz. Her sözcük, her dize sanat kokuyor.VII
Şu söyleyişteki güzelliğe bakalım:
“Ey gönül beni sen hep yükseklerde taşıdın
Ne olur ulaşamadıklarımı penceremden içeri atıver
Zaman bedenimi yenmeden
Sevgilerimi asla yenemez! “Giderayak kendime de bir pay çıkarayım: Mehmet benim öğrencim. Dünya dolu malın mülkün, hanların, hamamların olacağına böyle öğrencilerin olsun!
Çok söz var Mehmet Yılmaz hakkında söylenecek: Hele kitaplarına bir kavuşalım.
ALİ UYSAL
Emekli Edebiyat ÖğretmenStok Kodu:9789753535731Boyut:13.50x19.50Sayfa Sayısı:150Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2019-06Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- İş BankasıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim175,50175,50291,26182,52362,01186,03631,59189,54921,45193,05Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim175,50175,502--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazMemduha Ç. - 12.07.2019 09:310/5Okuduğum en güzel şiir kitabı. Her dizesi kitap olacak seviyede.Memduha Ç. - 11.07.2019 22:060/5Çok sevdiğim başarılı bulduğum bir şair. Şiirlerini severek okuyorum. Herkese tavsiye ederim.